Kazaya karışan aracın tespit edilememesi nedeniyle Güvence bedelinden tahsilat yapılması.
ÖZET: Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesi gereğince Güvence Hesabına başvurulabilmesi için, kazaya plakası belirlenemeyen bir aracın neden olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Plakanın belirlenmesi halinde güvence bedeline başvurulamaz.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/13754 E, 2022/7378 K
Kararın Tam Metni;
T.C.
YARGITAY 4 HUKUK DAİRESİ
2021/13754
2022/7378
19.4.2022
- MADDİ TAZMİNAT DAVASI ( İtiraz Hakem Heyetince Hastane Tarafından Tutulan Rapora İstinaden Dava Konusu Kaza İle İlgili Soruşturma Yapılıp Yapılmadığı Yönünde Araştırma Yapılarak ve Araştırma Sonucuna Göre Kazaya Plakası Belirlenemeyen Bir Aracın Neden Olup Olmadığının Karar Yerinde Tartışılarak Karar Verilmesi Gerektiği )
- GÜVENCE HESABINA BAŞVURMA ŞARTI ( Kazaya Plakası Belirlenemeyen Bir Aracın Neden Olduğunun Kanıtlanması Gerektiği – Hastane Tarafından Tutulan Rapora İstinaden Dava Konusu Kaza İle İlgili Soruşturma Yapılıp Yapılmadığı Yönünde Araştırma Yapılması ve Kazaya Plakası Belirlenemeyen Bir Aracın Neden Olup Olmadığının Tartışılması Gerektiği/Maddi Tazminat )
- TRAFİK KAZASI ( Maddi Tazminat Davası – İtiraz Hakem Heyetince Hastane Tarafından Tutulan Rapora İstinaden Dava Konusu Kaza İle İlgili Soruşturma Yapılıp Yapılmadığı Yönünde Araştırma Yapılarak ve Sonucuna Göre Kazaya Plakası Belirlenemeyen Bir Aracın Neden Olup Olmadığı Karar Yerinde Tartışılarak Sonuca Gidilmesi Gerektiği )
5684/m.14
ÖZET : Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesi gereğince Güvence Hesabına başvurulabilmesi için kazaya plakası belirlenemeyen bir aracın neden olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Dosya kapsamından Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinin Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı hastane raporunun akıbetinin ne olduğu anlaşılamamaktadır. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince hastane tarafından tutulan rapora istinaden dava konusu kaza ile ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığı yönünde araştırma yapılarak ve araştırma sonucuna göre kazaya plakası belirlenemeyen bir aracın neden olup olmadığının karar yerinde tartışılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazının reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; 01/04/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dolmuşta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.100 TL sürekli iş göremezlik tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini 47.117,00 TL’ye arttırmıştır.
Davalı vekili; davanın kesin hüküm nedeni ile reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüyle 47.117,00 TL’nin 23/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasa faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- )Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- )Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi ( 2 ) numaralı fıkrasının ( a ) bendine göre “sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar” için Güvence Hesabına başvurulabilir.
Dosyanın incelenmesinde, davacının babasının kaza tarihi olan 01/04/2018 tarihinden yaklaşık bir yıl sonra emniyete başvurarak verdiği 05/03/2019 tarihli beyanında;” 01/04/2018 tarihinde saat 17.15 sıralarında kızım ve eşim ile birlikte plakasını hatırlayamadığım bir dolmuşa Kasar Kavşakta bindik. Ücreti ödemek için araç sürücüsünün yanında olduğum esnada oturmamızı beklemeden ve önüne bakmadan sert kalkış yapınca önünde bulunan plakasını hatırlamadığım bir araca çarptı. Kızım aracın en arkasından en ön koltuğa doğru fırladı ve ön koltuğa kolunu çarptı. Çocuğu alarak orada bulunan plakasını hatırlamadığım bir taksi ile hastaneye götürdüm. Ben ve eşimde herhangi bir yaralanma olmadı. Kızıma adli rapor düzenlendi ancak ifade vermek için polis merkezine gelmem gerektiğini bilmediğimden bu tarihe kadar gelmedim.” diye belirtmiştir.
Kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı tutulup tutulmadığına dair dosyada bilgi bulunmamaktadır.
Kamera görüntülerinin incelenmesinde; zamanaşımından dolayı görüntü kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 01/04/2018 tarihli saat 17.47 de düzenlenen Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben düzenlediği raporda; olayın öyküsü bölümünde saat 17.30 sularında Etlik’te yolculuk ettiği minibüsün ani fren yapması sonucu düştüğünü beyan eden hasta ailesi tarafından acile getirildi” şeklinde yazıldığı, davacı çocuğun yaralanmasının sol ön kol distal çiftal kırığı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesi gereğince Güvence Hesabına başvurulabilmesi için kazaya plakası belirlenemeyen bir aracın neden olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Dosya kapsamından Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 01/04/2018 tarihli saat 17.47 de düzenlenen Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı hastane raporunun akıbetinin ne olduğu anlaşılamamaktadır. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince hastane tarafından tutulan rapora istinaden dava konusu kaza ile ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığı yönünde araştırma yapılarak ve araştırma sonucuna göre kazaya plakası belirlenemeyen bir aracın neden olup olmadığının karar yerinde tartışılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3- )Kabule göre de; Sigortacılık Yasası 30/17 madde ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına ” ( 13 ) ( Ek:RG-19/1/2016-29598 ) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ( 2 ), ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 19.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
https://lib.kazanci.com.tr/ sitesinde alınmıştır.